A.RITM (İÇ MİMARLIKTA RESTORASYON-MÜDAHALE-DÖNÜŞÜM-MODİFİKASYON) ARAŞTIRMA ALANI
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- Zamansız 30 Sandalye Öyküsü- 1950’ler/ 1960’lar/ 1970’ler, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, Ağustos 2016 – 2017
Araştırmacılar:
- Dr.Öğr.Üyesi N. Ebru KARABAĞ AYDENİZ
- Öğrt.Gör. Sergio TADDONIO
- Öğrt.Gör. Fulya BALLI
Özet: Mobilya tasarım tarihi boyunca mimarinin bir parçası olmuş, değişen ihtiyaç, beğeni ve akımlara göre her dönemde farklı stilde tasarımlar üretilmiştir. Erken dönemlerden başlayarak mobilya bir ‘prestij’ unsuru olmuş, üretiminde gösteriş ve süs (altın ve gümüş kakma, kabartma, oyma ve torna işleri vb.) ön planda tutulmuştur. 18. yüzyılda başlayan sanayi devrimi ile birlikte yeni malzeme ve üretim teknikleri kullanılmaya başlamıştır. 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan modernizm ise her alanda olduğu gibi mobilya tasarımı alanında da dönüm noktası olmuş, tasarımlarda fonksiyonellik ön plana çıkmış ve zamanla mobilya yaşam biçimini simgeleyen bir araca dönüşmüştür. Bauhaus Okulu’nun kurulması ile yeni bir dönem başlamış, bu okulun etkisiyle 20. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde mobilyalar, malzeme ve tasarım anlayışı bakımından daha ‘hafif’ üretilmeye başlamıştır. Koyu renkli ve ‘ağır’ görünümlü cila uygulamaları, altın ve gümüş yaldızlı boya işlemleri, oymalı kakmalı ahşap uygulamaları ve şatafatlı desenli kumaşlar tamamen terk edilmiş modern, ‘göz kamaştıran bir sadelik’ tasarımlarda ön plana çıkmıştır. 1950-1980 yılları arasında tasarlanarak üretilen, dünya literatüründe “Yüzyıl Ortası Modern Mobilya” (Mid-Century Modern Furniture) olarak bilinen bu dönem mobilyaları, günümüzde kullandığımız mobilyaların ilk örnekleri olmuş, etkisini bugüne kadar güçlü bir biçimde sürdürmüştür. O yıllarda, Retro-fütüristik diye tanımlayabileceğimiz bu minimal tasarımlar, başlangıçta ‘garip’ ve ‘baskın’ formları (böbrek şeklinde sehpa, küresel koltuklar vb) ile dikkat çekerken, temiz hatları, parlak renkleri ve alışılmamış malzemeleri ile çağa damgasını vurmuş ve mobilya tarihinde önemli bir yer edinmiştir.
Dünyadaki tüm bu gelişmeler ülkemize de belirli ölçüde yansımıştır. Fakat mimarinin önemli bir bileşeni olan modern mobilyanın Türkiye’deki tarihine bakıldığında, yeterli miktarda araştırma yapılmadığı ve bilgi üretilmediği dikkat çekmektedir. Özellikle Yüzyıl Ortası Modern Mobilya’nın ülkemizdeki gelişimini inceleyen bilimsel çalışmalar oldukça az sayıdadır. Dolayısıyla bu mobilyalar bilgi ve belge eksikliği nedeniyle tanınmamakta, değeri bilinmemekte ve korunamamaktadır. Bu sebeple bu projede günümüze ulaşan Yüzyıl Ortası Modern Mobilyaların değerinin anlaşılması ve korunmasına ilişkin bir farkındalık oluşturulması hedeflenmiştir. Bu hedefe yönelik, öncelikle 1950-1980 yılları arasında ülkemizde tasarlanan, üretilen ve kullanılan mobilyalar araştırılarak literatürdeki boşluğa bir katkı yapmak, ikinci olarak da bu döneme ilişkin 30 adet karakteristik Yüzyıl Ortası Modern Sandalyenin satın alınıp restore edilerek yeniden kullanılmasını sağlamak amaçlanmıştır. Yapılan literatür taramasında tarih boyunca değişen tüm akımlardan ‘en önce’ etkilenerek üretilen mobilyanın ‘sandalye’ olduğu dikkat çekmekte ve diğer mobilya türlerini etkilediği görülmektedir. Bir başka deyişle, tasarım dünyasının önemli isimlerinin, değişen dönemi yansıtan ‘öncü’ tasarımları hep ‘sandalye’ olmuştur. Bu sebeple bu proje kapsamında tasarım objesi olarak “sandalye” seçilmiştir. Tasarım ürünü olarak sandalye, ekonomik ve pratik üretimi, her evde ihtiyaç duyulan bir mobilya türü olmasının yanı sıra ‘obje’ potansiyeline de sahip bulunmakta, heykelsi formu ile diğer mobilyalara göre daha güçlü bir anlatım sunmaktadır. Ölçek olarak küçük olmasına rağmen sandalye, tasarlandığı dönemi daha etkili bir biçimde vurgulama olanağına sahiptir. Bu sebeple modern mimarlığa yön veren birçok önemli tasarımcının ikon haline gelmiş sandalye tasarımları bulunmaktadır.
Yaşar Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi (BAP 044 nolu proje) olarak 29 Eylül 2016-29 Ocak 2018 tarihleri arasında yürütülen proje kapsamında, 10’ar yıllık dönemler halinde kendi içinde farklılaşan 30 adet özgün “Yüzyıl Ortası Modern Sandalye” araştırılarak uygun olanları satın alınmış, onarılarak sergi ürünü haline getirilmiştir. Bu sandalyeler, literatür araştırmasıyla elde edilen bilgiler ve uzmanlarla yapılan görüşmeler doğrultusunda gerçekleştirilen piyasa araştırması ile belirlenmiştir. Sandalyelerin onarım öncesi ve sonrası fotoğraflandırılarak aradaki dramatik dönüşüme vurgu yapılmış, böylece sandalyelerin hala estetik ve kullanışlı olduğuna dikkat çekilmiştir. Onarım sürecinde her bir sandalyenin onarım sorunları saptanmış ve bu sorunların çözümüne yönelik müdahaleler belirlenmiştir. Böylece söz konusu dönem mobilyalarının korunması ve onarılarak kullanılmasına yönelik ilke ve yöntemler tanımlanmıştır.
Projenin devamında “Yüzyıl Ortası Modern Mobilya”nın koltuk, büfe, aksesuar vb bileşenlerinin de araştırması yapılarak Yaşar Üniversitesine ait bu koleksiyonun genişletilmesi planlanmaktadır. Bu tür çalışmaların söz konusu dönem mobilyaları hakkında kapsamlı bir dokümantasyon oluşmasına, modern mobilya konusundaki tarih yazımının genişlemesine, bu mobilyaların farkına varılmasına ve korunarak kullanılmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
- Kültürel Miras Belgelemesinde Yersel Lazer Tarama Teknolojileri, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, Ekim 2016 – Ekim 2017
Araştırmacılar:
- Prof.Dr. Sevil SARIYILDIZ
- Dr.Öğr.Üyesi İlker KAHRAMAN
- İçmimar Yarkın ÜSTÜNES
- Araş.Gör. Selin KARAGÖZLER
- Mimar Berk EKİCİ
- Dr.Öğr.Üyesi Mustafa KORUMAZ (Selçuk Üniversitesi)
- Araş.Gör.Dr. Armağan GÜLEÇ KORUMAZ (Selçuk Üniversitesi)
Özet: Kültürel miras yapılarının mevcut durumunun belgelenmesi ve işlevsel dönüşümü sürecinde alınan yanlış kararlar ve ölçülendirmedeki hatalar, yapının özgünlüğünü ve niteliğini kaybetmesine neden olmaktadır. Bu nedenle koruma çalışmalarının ilk aşamasını oluşturan belgeleme evresinde, yenilikçi yöntemlerin kullanılması ve en doğru ve optimal tasarımı nasıl belirleriz sorusuna bilişimsel tasarım (computational design) ortamında deneyerek cevap bulmak amaçlanmalıdır.
Bu araştırmada, son yıllarda kültürel miras dokümantasyonu alanında sıkça kullanılan Yersel Lazer Tarama yöntemini denemek, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Tire’ deki Çanakçı Mescidi ve Alaeddin Sultan Zaviyesini belgeleyip, tarayıp, restorasyon çalışmalarını bilişimsel tasarım yöntemleriyle test edip, en iyi ve optimal sonucu nasıl elde ederiz sorusuna cevap aramaktır.
B.TASARIM VE KÜLTÜR ARAŞTIRMA ALANI
B1.İÇ MİMARLIK EĞİTİMİ ALANI
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- İkinci Sınıf İç Mekân Tasarım Stüdyosu Dersindeki Öğretim Yöntemlerinin Öğretim Tasarımı Yoluyla İyileştirilmesi, Yaşar Üniversitesi, Aralık 2016-Ekim 2017
Araştırmacılar:
- Doç.Dr. Gülnur BALLİCE
- Dr.Öğr.Üyesi Çağrı ÖZKÖSE BIYIK
- İçmimar Ebru Bengisu CHATZIKONSTANTINOU
Özet: Projenin temel amacı, Türkiye’deki İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü stüdyo derslerinde, öğrencilerle kullanılan iletişim yöntemlerindeki olası sorunları çözmek üzere; seçilen pilot stüdyo üzerinde öğretim tasarımı yöntemlerini uygulayarak stüdyodaki eğitim sürecini yeniden tasarlamaktır. Bu amaçla birlikte projenin diğer alt amaçları şöyle sıralanabilir:Amaç-1: Tasarım stüdyosunda öğrencilerle iletişim yöntemlerindeki sıklıkla karşılaşılan sorunları en aza indirgemek için öğretim tasarımı yöntemlerini kullanarak planlama yapmak,
Amaç-2: Tasarım stüdyosunda öğrencilerle paylaşılan materyalleri öğretim tasarımı açısından değerlendirip iyileştirmek ve daha etkin hale getirmek,
Amaç-3: Öğrencilerin tasarım stüdyosunda karşılaştığı zorlukları ortaya çıkarıp hem öğrenci hem dersi verenler açısından alınacak önlemler konusunda bir rehber oluşturmak,
Amaç-4: Yaşar Üniversitesi’nde 2016-2017 Akademik Yılı’nda kurulmuş olan “Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi” için başka alanlara da transfer edilebilecek bir altyapı oluşturmak,
Amaç-5: Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü stüdyo dersleri için sistematik bir altyapı oluşturmak ve 2. , 3. ve 4. sınıf stüdyo derslerindeki eğitim sürecini oluşturulacak bu öğretim tasarımı prensiplerine uygun olarak programlamak.
B2.TÜRKİYE’DE TASARIM TARİHİ ALANI
Devam Eden Bilimsel Araştırma Projeleri
- İzmir Kamusal Deniz Banyoları (1930-1970), Mimarlar Derneği 1927 – Modern Mimarlık Araştırmaları Destek Programı 2022
Araştırmacılar:
- Doç.Dr. Burkay PASİN
Özet: Bu projenin kapsamını İzmir kıyı şeridinin dört farklı noktasında 1930-1970 yılları arasında kamuya açık hizmet vermiş olan İnciraltı, Alsancak, Göztepe ve Karşıyaka deniz banyoları oluşturmaktadır. Bu yapılar gazino, restoran, soyunma odaları, duş, tuvalet gibi kentlilerin plaj kullanımına eşlik eden işlevlere sahipti. Zamanla körfezdeki deniz suyunun kirlenmesi ve İzmir dışındaki sayfiye yerlerinin popülerleşmesiyle bu banyolar önemini yitirir; bazıları tamamen yıkılır, bazıları da işlev değiştirerek 1970’lere kadar varlığını sürdürür.
Projenin öncelikli amacı seçkinci modern mimarlık yazınında pek söz edilmeyen, ancak tipolojik, yapısal ve işlevsel bağlamlarda modern İzmir kıyı şeridi rekreasyon mimarisi ve kültürünün gelişmesinde önemli yeri olan bu dört banyoyu mimari, kültürel ve sosyal açılardan incelemektir. Önerilen proje bu yönüyle hem modern dönem kamusal mimarlık pratiğine ilişkin özgün bir belgeleme hem de dönemin gündelik yaşam kültürüne ışık tutan bir kentsel bellek çalışmasıdır. Projenin bir diğer amacı ise 20. yüzyılın başından itibaren İzmir kıyı şeridinin mekânsal şekillenmesinde bu banyoların rolünü ve önemini irdelemek, dolayısıyla hem bu konudaki akademik çalışmalara yeni bir alan açmak hem de güncel kıyı peyzajı tasarım pratiğine referans niteliğinde bir kaynak oluşturmaktır.
Araştırmada, ele alınan dört deniz banyosunun mekânsal donanımı, işlevsel özellikleri ve bu özelliklerin İzmir kıyı şeridindeki sosyo-kültürel gelişim ve dönüşüm ile ilişkileri eleştirel bir bakış açısıyla detaylı olarak incelenecektir. Bu tarihsel alan çalışmasında kurumsal ve bireysel arşivlere erişilmesini gerektiren çeşitli veri toplama yöntemleri kullanılacaktır. Yerel arşivler ve bireysel koleksiyonlardan elde edilen fotoğraf, kartpostal, reklam broşürü, gazete haber metni gibi görsel ve yazılı verilerin belediye arşivlerinden elde edilecek uygulama projesi çizimleri ve meclis kararları gibi grafik ve yazılı verilerle karşılaştırılmalı bir analizi yapılacaktır. Bu sayede yapıların mimarları, inşaat süreci, maliyeti, mekânsal donanımı, tipolojik, işlevsel ve yapısal özellikleri hakkında daha detaylı bilgi edinileceği öngörülmektedir. Bir başka veri toplama yöntemi olarak, bu banyoları çocukluğunda ve/ya gençliğinde sıklıkla kullanmış 70 yaş üstü bireylerle deneyimlerini paylaşmaya yönelik sözlü tarih görüşmeleri yapılması planlanmaktadır. Bu bireylere yöneltilecek açık uçlu ve yarı-yapılandırılmış sorularla yapıların mekânsal ve işlevsel özellikleri ile gündelik yaşam ve eğlence kültürü içindeki öneminin daha iyi anlaşılması hedeflenmektedir.
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- Yüzyıl Ortası Çok Katlı Konutların Mekânsal Analizi ve Sanal Ortama 3 Boyutlu Aktarımı: Karşıyaka, İzmir, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, (Başlangıç: 01.12.2019 / Bitiş: 09.04.2021)
Araştırmacılar:
- Doç.Dr. Gülnur BALLİCE
- Dr.Öğr.Üyesi Eda PAYKOÇ ÖZÇELİK
- Araş.Gör. Gizem GÜLER
- Araş.Gör. İrem Deniz AKÇAM
- Yüksek Mimar Renin ON (Danışman)
- Öğrt.Gör. Fulya Ballı (Danışman)
- Dr.Öğr.Üyesi İpek EK (Danışman)
- Mimar Beste GÖNÜLTAŞ TEKİN (Danışman)
- Şehir ve Bölge Plancısı Emrecan ESENALP (Danışman)
Proje Web Sitesi için tıklayınız…
Proje Sosyal Medya Hesapları için tıklayınız…
Özet: Türkiye’de Modern Mimarlık koruma yaklaşımları belirli bir dönemle ve yapı grubuyla sınırlı kalmaktadır. Bu yaklaşımların modern dönem sivil mimarlık yapılarını kapsam dışı bırakması konut kültürü alanında yapılan araştırmaların kısıtlı sayıda kalmasına neden olmuştur. Günümüzde kentsel dokunun büyük kısmını oluşturduğu halde “görünmez” olan sivil mimarlık ürünleri, koruma yaklaşımları içerisinde ihmal edilmektedir. Oysaki sivil mimarlık ürünleri kent kimliği ve mimarlık kültürü açısından çok önemli bir yere sahiptir. Toplu konut ya da tek konut ölçeğinde günümüze ulaşabilen sivil mimarlık ürünleri bize dönemin barınma pratiklerini ve modern yaşam kültürünü aktaran özgün örneklerdir. Bunun yanı sıra, Modern Mimarlık mirasının hızla eriyişine tanık olduğumuz ülkemizde konut özelinde yapılan araştırmalarda iç mekân çözümlerinin ve mobilyaların dâhil edildiği çalışmalar çok az sayıdadır.
Günümüzde İzmir kentinde halen büyük bir potansiyel oluşturan çok katlı konutların mimari ve iç mekân özellikleriyle birlikte tespit edilmesi, belgelenmesi, farklı açılardan analiz edilmesi ve 3 boyutlu tamamlayıcı görselleştirme ile sanal ortama aktarımı dönem yapılarına kapsamlı bir yaklaşımı da beraberinde getirecektir. Bir mimarlık kültürü nesnesi olarak çok katlı konutlara bakmayı hedefleyen ve özünde araştırma, belgeleme ve analiz çalışması olarak ele alınan bu çalışma ile birlikte sanal kent-konut mimarlığı müzesinin temelinin oluşturulması hedeflenmektedir.
- Mimari Mirası Deneyimlemek İçin Etkileşimli Dijital Sergiler: Ankara Balkon Korkulukları (1950-1975), Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, 2019
Araştırmacılar:
- Doç.Dr. Zeynep TUNA ULTAV
- Dr.Öğr.Gör. Daniele SAVASTA
- Öğrt.Gör. Gökhan KESKİN
- Prof.Dr. Meltem GÜREL (Danışman)
- Ekmel ERTAN (Danışman)
- Cenk SÖNMEZ (Danışman)
Proje Web Sitesi ve Sosyal Medya Hesapları sayfası için tıklayınız…
Özet: Bu proje, mimari yapı bileşenlerinin görselleştirilmesi ve bunların topluma yansımaları için dijital tasarım uygulamalarının benimsenmesine odaklanmaktadır. Çalışmanın çıkış noktası, etkileşim tasarımı ve mimarlık tarih disiplinleri arasında bir işbirliği başlatmak ve tanımlarını görmeyi, karşılaştırmayı zorlaştıran yaygın bir coğrafi dağılımda var olan mimari unsurları yorumlamak ve sergilemek için dijital araçların sunduğu olanakları denemektir. Özel bir örnek olarak, araştırmanın başlangıç konusu olarak balkon korkuluklarının fotoğraflarından oluşan bir koleksiyon benimsenmiştir. Bu seçim, 1950-1975 yılları arasında Ankara kentinde inşa edilen yaklaşık 2000 apartman bloğunu içermektedir. Projenin amaçları aşağıda özetlenmiştir:
- Etkileşimli dijital sergilerin mimari öğelerin temsil özelliklerine yönelik sınırlarını geliştirmek
- Mimari yapı bileşenlerinin topluma etkisini ve kolektif belleğini keşfetmek
- Erişilebilir bir arşivde mimari yapı bileşenleri verilerinin zengin kaydını oluşturmak
B3.SİM/SAĞLIK İÇMEKANLARI ALANI
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- SİM (Sağlık İç Mekânları): Sağlık Personelinin Sağlık Yapılarındaki Çalışma ve Dinlenme Mekanlarının Kalitesine Bağlı Mekan Algısı ve Memnuniyeti, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, Kasım 2016-Kasım 2017
Araştırmacılar:
- Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem ÇETİN
- Doç.Dr. Gülnur BALLİCE
- Doç.Dr. Zeynep TUNA ULTAV
Özet: Projenin temel amacı, Türkiye’ deki devlet hastanelerine ait iç mekânlarda, mekân kalitesini ve dolayısıyla mekana bağlı memnuniyeti yükseltmek üzere; mevcut durumu aktarmak ve yeni öneriler sunarak bu konudaki farkındalığı arttırmaktır. Bu amaca hizmet edeceği düşünülen alt amaç ise; hastanelerdeki çalışanlar için düzenlenmiş dinlenme ve çalışma alanlarındaki iç mekân kalitesini yükseltmek için gereken veriyi elde etmek ve bu veriler ışığında yeni bir tasarım oluşturmaktır.
Hastanelerde, özellikle tıbbi müdahalenin yapıldığı hasta odası, laboratuvar, ameliyathane vb alanlarda, ulusal ve uluslararası yönetmeliklerce belirlenen standartlar; kullanıcıların güvenliğini ve yapının sürdürülebilirliğini sağlamak üzere oldukça net ifadelerle kısıtlanmış ve tanımlanmıştır. Bu nedenle, çalışma dâhilinde görece daha az standardın belirleyici olduğu sağlık personeli çalışma ve dinlenme alanlarının incelenmesi daha uygun görülmüştür. Dolayısıyla: doktor muayene odaları, hemşire istasyonları, doktor dinlenme odaları, hemşire dinlenme odaları, yemekhane ve/ya kafeterya, çalışma kapsamında incelenmek üzere seçilen mekânlardır. Yapılacak çalışmada; son 10 yıl içinde yenilenmiş ve mevcutta hizmet vermekte olan Urla Devlet Hastanesi (200 yataklı, Çeşme Devlet Hastanesi (50 yataklı+ 25), Tire Devlet Hastanesi (150 yataklı) ve Tepecik EAH Bornova Ek Hizmet Merkezi (180 yataklı) örnek alanlar olarak seçilmişlerdir. Çalışma sürecinde, sağlık personeli çalışma ve dinlenme mekânlarında, kullanıma ilişkin gözlem ve anketler yoluyla saptamalarda bulunulmuştur.
B4.CİNSİYET VE MEKÂN ÇALIŞMALARI ALANI
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- Kadın Deneyimi Açısından Toplu Konut: TOKI Uzundere Örneği, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, Aralık 2019 – Haziran 2020
Araştırmacılar:
- Dr.Öğr.Üyesi Meltem ERANIL DEMİRLİ
- Prof.Dr. Havva Meltem GÜREL (Danışman)
Proje Sanal Sergi sayfası için tıklayınız…
Proje Sosyal Medya Hesabı için tıklayınız…
Özet: Kentsel dönüşüm, fiziksel boyutta olduğu kadar sosyal bağlamda da önemli bir role sahiptir. Devlet temsilcilerinin beyan ettiği şekline göre ise, daha çok fiziksel koşullarıyla ele alınan kentsel dönüşüm projeleriyle, düşük gelirli insanları daha iyi koşullar altında yaşatmak, onların beceri ve yeni iş kazanmalarını sağlamak amacıyla desteklenmesi hedeflenmektedir. Öte yandan, kentsel dönüşüm projelerini, sadece fiziksel değil, sosyal olarak da yeniden oluşturulması gerekliliğinin altını çizen eleştirel yaklaşımlar da bulunmaktadır.
Kentsel dönüşümün 2009’daki bir ayağı olarak, Kadifekale’de yaşayan kişiler kendi evlerinden TOKİ Uzundere Toplu Konut Projesi’ndeki yeni apartman bloklarına yerleştirilmiştir. Yapılan çalışmalarda görüldüğü üzere, bu kişiler, yeni apartmanlara taşınma konusunda gönüllü olmasalar da, toplumsal ve mekânsal yönleriyle “kusursuz” çözüm olarak gösterilmiş olan TOKİ Uzundere toplu konutlarında yaklaşık 10 yıldır yaşamayı sürdürmektedir.
Bu proje TOKİ Uzundere’de konut içerisindeki kullanımda kurgu ile yaşanan arasındaki farklılıklarına, farklı cinsiyet ilişkilerine ve kadının mekan kullanım ve dönüştürme biçimlerinin analizine odaklanmıştır. Bu çalışma, profesyonel tarafından tasarlanan mekanın, farklı potansiyellerini ortaya çıkaran kadınların mekânsal taktiklerini incelerken aynı zamanda toplumsal cinsiyette güç dengelerini, mevcut baskın kültürel algıları, klişeleri ve varsayımları ortaya koymayı amaçlamıştır. Analizler, toplu konut birimlerinde belirli yerlerin tip kullanımını veya kullanıcı tarafından ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiği taktikler ile bu mekanların birbirlerinden nasıl farklılaştığını göstermiştir.
Böylece bu proje ile gelecekte yapılacak toplu konut proje bina tipolojisine mimari alanda katkı sağlayacak öneriler geliştirilmesi için tasarımcı ve kullanıcı arasındaki mekan kullanım bağlantısı ve kullanıcının günlük sosyal yaşamına ışık tutulması amaçlanırken, toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları alanlarında da kadının sosyal ve ev yaşamındaki konumuna hassasiyet oluşturmuştur. Proje, ulusal alanda tek tip bir mimari kimlikle ortaya çıkan toplu konut projelerinin, yerel kullanıcı profili ve sosyo-kültürel yapısının göz önüne alınarak çeşitlendirilmesi gerekliliği yönünde ileride yapılacak tasarım çalışmalarına yol gösterecek niteliktedir.
Bu bağlamda, toplu konut projelerine odaklanan literatürdeki çalışmalar da eksik kalan iç mekan analizi ve kadın kullanıcının mekanı dönüştürmesi konuları, kadın kimliği inşası ve sosyal yaşamı yönünden konuyu ele alması, bu projeyi özgün ve önemli kılmaktadır. Proje yerel bir yapı bütününü incelese de kapsam ve anlam yönünden ulusal ve uluslararası çalışmalar arasına girme potansiyeline sahiptir.
C.ÇEVRESEL SİSTEMLER ALANI
C1.ENERJİ ETKİNLİĞİ ALANI
Devam Eden Bilimsel Araştırma Projeleri
- Yaşar Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Tasarım Stüdyolarında Akustik Performansın İncelenmesi, TÜBİTAK–2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Desteği Programı
Araştırmacılar:
- Dr.Öğretim Üyesi Zeynep SEVİNÇ KARCI
Özet:Tasarım stüdyoları, tasarım ve mimarlık fakültelerinde öğrenciler ve eğitim verenler tarafından aktif olarak kullanılan iç mekanlardır. Konuşma amaçlı bu iç mekanlarda sesin iletimi ve anlaşılabilirliği büyük öneme sahiptir. Mimarlık fakültesi stüdyolarında eğitimin yöntemi ihtiyaca göre değişiklik gösterebilir, ihtiyaç duyulan tüm çalışma yöntemlerinde akustik konfor kriterleri sağlanmalıdır. Tasarım stüdyoları, öğrencilerin rahat bir ortamda çalışarak, düşünerek hem sanatsal açıdan gelişmelerine hem de üç boyutlu düşünmelerine ve üretmelerine olanak sağlaması gereken ortamlardır. El ve iş becerisi gerektiren çizim ve maket yapımı gibi sözel ve görsel bilgi aktarımının bireysel veya grup çalışmaları ile gerçekleşebildiği bu mekanlarda sesin dağılımını ve kontrolünü sağlamak oldukça önemlidir. Ses kontrolünün sağlanamadığı mekanlarda kullanıcılar istenmeyen seslerden yani gürültüden rahatsızlık duyar. Yüksek gürültü seviyesine sahip çalışma mekanlarında kişilerin performans ve hareket yeteneklerinin düştüğü ancak stres seviyelerinin arttığı gözlemlenmiştir. Gürültülü çalışma mekanlarında bulunan öğrenci ve eğitmenlerin eğitim kalitesini istenilen seviyede sağlayabilmesi için mekânda akustik konforun sağlanması ve bunun için gerekli önlemlerin alınması gereklidir.
Araştırmanın amacı eğitim alanlarındaki iç mekanların, özellikle tasarım stüdyolarındaki iç mekanların akustik özelliklerinin yansışım süresi (RT) değerleri ile analizinin yapılarak mimarlık stüdyoları içerisinde kullanılan malzemelerin akustik açıdan özelliklerinin belirlenmesi ve iç mekân akustik konforunun iyileştirilmesi üzerine önerilerde bulunmaktır. Bununla birlikte tasarım stüdyolarında var olan duvar, tavan ve zemin malzemeleri belirlenerek hesaplanan RT değerlerini farklı malzeme önerileri ile karşılaştırma yapılarak stüdyolardaki iç mekân akustik konforunu nasıl ve ne şekilde etkilediğini gözlemleyerek daha iyi bir çözüm önerisi sağlamaktır. Bu doğrultuda Yaşar Üniversitesin ’de yapılan bu araştırma ile Mimarlık fakültesi stüdyolarındada yapılan araştırma ile iç mekânda kullanılan malzemeler ile gürültünün azaltılması ve mekânda bulunan öğrencilerin ve eğitmenlerin verimliliğini arttırmak amaçlanmıştır.
Araştırmanın en büyük hedefi Yaşar Üniversitesi Mimarlık fakültesi tasarım stüdyoları özelinde araştırılan konunun, diğer üniversitelerde ki eğitim alanlarının akustik açıdan incelenmesi ve iç mekân akustik konforuna dikkat çekilmesidir.
Tamamlanan Bilimsel Araştırma Projeleri
- İzmir Konut Geleneğinde Pasif Güneş Kırıcı Elemanların İç Mekânda Işık Düzeyine ve Enerji Etkinliğine Etkisi, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi, Eylül 2019
Araştırmacılar:
- Dr.Öğr.Üyesi Belgin TERİM ÇAVKA
Özet: İzmir’deki konut geleneğinde güneş kırıcı elemanların kullanımı sıklıkla görülür. Dönemsel değişimlerle günümüze kadar taşınan bu tür elemanlar İzmir kent mimarisinde öne çıkan birer tasarım öğesidir. Geleneksel müstakil İzmir konutlarında kullanılan güneş kırıcı elemanların, bu konutların çok katlı yapılara dönüşme sürecinde benzer uygulamalarla tekrarının ve zaman içinde çeşitlenmesinin, dönemsel olarak değişimlerinin incelenmesi tasarım geleneğini anlamak için yararlı olacaktır. Bu çalışmanın ana hedefi, güneş etkisi ile baş etmenin geleneksel yöntemlerini kavramak ve nedenlerini teknik açıdan değerlendirerek anlamaktır. Bu proje gelecekte yapılacak tasarım ve uygulamalara olumlu yönde ışık tutmaktadır.
Güneş ışığının yılda 300 gün civarında görüldüğü İzmir kenti, gün ışığı kontrolü önemsenmediğinde soğutma yükünde aşırı artış ve konfor şartlarında düşüş görülen çok katlı örnekler barındırmaktadır. Soğutma yükünün ısıtma yüküne kıyasla yüksek olduğu İzmir gibi ılıman iklimdeki kentlerde doğru tasarım yaklaşımı ve basit pasif tasarım öğeleri ile konfor koşulları önemli ölçüde iyileştirilebilmektedir. Bu bağlamda yerel mimarideki güneş kırıcı tasarım öğelerinin kullanımını teknik olarak değerlendirebilmek yeni tasarımlara yol gösterecek nitelikte olacaktır. Benzer teknik çalışmaların olmayışı bu projeyi özgün ve önemli kılmaktadır.
- Mikroalg panel reaktör prototiplerinin gelistirilmesi ve bina cephesinde kullanımı için tasarım parametrelerinin incelenmesi, Bilimsel Araştırma Projesi, Yaşar Üniversitesi
Araştırmacılar:
- Dr.Öğr.Üyesi İlker KAHRAMAN
Özet: Projenin amacı mikro alglerin bina cephelerinde kullanımın sağlanıp sağlanamadığı, eğer sağlanabiliyor ise optimum koşulların ve metrekare başına üretimin belirlenmesidir.
- Pulse TU Delft Akıllı Güneş Gölgeleme Elemanları
Araştırmacılar:
- Mimar Ioannis CHATZIKONSTANTINOU
- Araş.Gör. Cemre ÇUBUKÇUOĞLU
- Mimar Ayca KIRIMTAT
Proje İşbirliği:
- TU DELFT (Delft, Netherlands)
- Paul de Ruiter (Computation & Performance)
- Peter Eigenraam (Structural Engineer)
- Michela Turrin (Design Informatics)
- Daniel Aaron Bislip (3D Printer expert)
- Rusne Sileryte (Research Asistant)
- Fred Veer (Professor of Material Science)
- David Maimone (Research Assistant)
- Andy van den Dobbelsteen Professor of Climate Design & Sustainability TUD
- ECTOR HOOGSTAD ARCHITECTEN (Rotterdam, Netherlands)
- Joost Ector Owner & architect EHA
- Max Pape Owner & manager EHA
- Laurence Van Benthem (Architect)
- Daniel Diez Ausias Architect EHA
- Lennaert van Capelleveen Project Architect
- Lucy Mackie Project Manager FMVG
- Carlo van Gulik (Bouwkundige Pulse)
- Samuel delgado de Vicente
- Wilfried van Mierlo Pulse project advisor VS
- Laurs Rutger Pulse project manager RHDHV
- Job Jalink Pulse project manager EHA
- Jurrian van Roon Pulse project advisor VS
- Coen van den Brand Pulse project advisor RHDHV
- Gertjan Verbaan Pulse project advisor DGMR
- Ferry Groen IT advisor Symplexxion
Özet: Pulse binası, TU-Delft kampüsünde bulunan eğitim, çalışma ve etkinlik amaçlı kullanılan sürdürülebilir bir binadır. Binanın uygun yönelimi ve programının ötesinde, binanın cephe ve iç mekândaki fazla ısı yükünü azaltmak amacıyla güneybatı cephesinde güneş gölgeleme elemanlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu çalışmanın amacı belirtilen cephe önüne güneş kırıcı paneller bulutu tasarlayıp 3 boyutlu yazıcı ile üretmektir. Güneş kırıcı panellerin optimizasyonu için göz önünde bulundurulan faktörler:
Güneş kırıcılığı: Cepheye vuran fazla ışığı kesen ve yeterli miktarda güneş ışığını alan.
Günışığı girişi: Cephenin arkasındaki programı dikkate alan.
Görüş: Çatı bahçesine ve meydana olan görüş.
Yapı: Süspansiyon ve malzeme kullanımı.
Yukarıdaki faktörlerin incelenmesinin nedeni her noktadan noktaya değişen özellikler olmasıdır ki tasarlanan güneş kırıcı paneller de her noktanın özelliğine göre değişen yapıya sahiptir. Ayrıca bu kadar büyük bir cepheye yalnızca 3 boyutlu yazıcı ile üretilecek olan paneller bir ilk olacaktır. Bu nedenlerden dolayı yapılan çalışma özgün bir yapıya sahiptir.
Bu projede Yaşar Üniversitesi ekibi bilişimsel tasarım (computational design) sürecinde çalışmıştır. Günışığı ve malzeme kullanımını dikkate alan çok amaçlı optimizasyon modeli geliştirilip farklı panel tasarım alternatifleri sunmuşlardır.
- İzmir’de Üniversite Kampüsündeki Mimarlık Stüdyo Binasının Enerji Etkin İyileştirme (Retrofit) Önerisi; TÜBİTAK Projesi
Araştırmacılar:
- Prof.Dr. Sevil SARIYILDIZ
- Prof.Dr. Zerrin YILMAZ
- Doç.Dr. Başak KUNDAKÇI KOYUNBABA
- Dr.Öğr.Üyesi Arzu CILASUN KUNDURACI
- Mimar Berk EKİCİ
- Mimar Ioannis CHATZIKONSTANTINOU
- Mimar İdil KANTARCI
Özet: Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sonuç enerji tüketiminin %40’ı binalarda harcanmaktadır. Mevcut bina stoğunun büyük bir kısmının önümüzdeki 20 yıl boyunca var olacağı ve yeni bina inşasının görece daha az sayıda olması, mevcut binalarda enerji etkin iyileştirmenin önemini daha net ortaya koymaktadır. Binalar, ürün ve hizmet aralığı bakımından geniş bir ağa sahiptir. Binalarda tüketilen enerji miktarının önemli boyutlarda olmasından ötürü, iklim değişikliği ile mücadele politikalarının başında binalarda enerji verimliliğinin arttırılması çalışmaları gelmektedir. Türkiye’de tüketilen toplam enerjinin üçte birinden fazlası binaların ısıtma ve soğutmasında kullanılmaktadır. Bu durum, binaların sıcak iklim bölgelerinde ısı kazançlarına karşı, soğuk iklim bölgelerinde ise ısı kayıplarına karşı yalıtılması gereğini ortaya çıkarmaktadır. Binaların soğutulması, ısıtılmasına kıyasla 3 ile 6 kat daha fazla maliyet gerektirmektedir. Bu nedenle, sıcak iklim bölgelerinde binanın öncelikle soğutma yüklerini azaltmaya yönelik tedbirler alınması ve pasif olarak enerji-etkin iyileştirilmesi gerekliliği mimarların öncelikli görevlerinden biri halini almıştır.
Bu çalışmanın amacı, mevcut bir binada pasif tasarım stratejileri uygulanması durumunda enerji tüketimlerinde oluşacak azalmaların tespit edilerek farklı iklim bölgelerinde, farklı yönlendiriliş durumlarına ve parametrelere sahip binalarda benzer iyileştirmeler gerçekleştirilmesi için bir pilot bina çalışması yapılması ve mevcut bina iyileştirmelerinde kullanılmak üzere söz konusu kafes strüktürü için bir simülasyon modeli oluşturulmasıdır.