Merhaba ben Ahmet Kayalı.
Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde ikinci yılım ancak dördüncü Sınıf öğrencisiyim. Peki bu nasıl oldu; biraz bundan bahsetmek istiyorum.
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Restorasyon Bölümü’nden mezun olduktan sonra tasarım disiplininde kendimi geliştirmeye devam etmek istedim ve dikey geçiş yaparak Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’ne kaydoldum. İki senelik bir lisans bölümünden dört senelik bir lisans bölümüne geçiş yapabilmeniz için Dikey Geçiş Sınavı’na girmeniz, yeterli puan almanız ve not ortalamanızın 3.50 ve üstü olması gerekiyor. Ben bu koşulları yerine getirerek %100 burslu olarak Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde okuma şansını elde ettim.
Dikey Geçiş yaparak bölüme geldiğinizde intibak yani derslerinizin denkliği yapılıyor. Önceki okuduğunuz bölümde aldığınız derslerle dikey geçiş yaptığınız bölümdeki dersler karşılaştırılıp eşleştiriliyor. Mezun olduğum Mimari Restorasyon Bölümü’ndeki tüm derslerim intibakta sayıldı ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’ne geçtiğimde ilk iki sınıfta almam gereken stüdyo dersleri hariç, neredeyse tüm derslerden muaf sayıldım ve 3. sınıftan eğitimime başlamış oldum.
Bu benim üçüncü üniversitem olmasına rağmen Mimari Restorasyon eğitimim ile tasarım disiplinine giriş yaptım. Ancak İç mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü benim tasarıma bakış açımı tamamen değiştirdi. Tasarım yapmanın temel ilkelerinin ötesinde, mekânın ruhunu hissetmeyi, kullanıcıyı tanımayı ve tanımlayabilmeyi öğretti. Birçok farklı malzemenin ve ürünün bir bütünlük ve ahenk içinde nasıl bir araya gelebileceği konusunda farkındalık kazanmamı sağladı. Günden güne bu konuda kendimi daha çok geliştiriyor ve daha çok şey öğreniyorum. Tüm bu süreç, benim mesleğe duyduğum heyecanı daha da çok artırdı, bu konuda kendimi daha çok geliştirmem için motivasyon sağladı. Çok fazla motivasyon ve konsantrasyon gerektiren bir bölüm olduğunu kabul ediyorum ancak gerek hocalar gerek dersin işleyişi anlamında eğlenceli bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Dönem boyunca bölüm tarafından gerçekleştirilen sergiler, seminerler, atölye çalışmaları ve geziler eğlenceli bir öğrenme süreci geçirmenizi sağlarken farklı temalara odaklanan proje konularımız sayesinde kendimizi güncel konular ya da problemler konusunda geliştiriyoruz. Her sene farklı bir tema içerisinde işlenen uygulamalı dersler, sosyal sorumluluk konusunda da bizlerin katkı koymasına ve farkındalık kazanmasına yardımcı oluyor. Gerçekleştirilen tüm bu etkinlikler ve projeler, aynı zamanda, bizlerin birçok farklı tasarımcıyla buluşmasına ve tanışmasına da zemin hazırlıyor.
Yaşar Üniversitesi’nde geçirdiğim süredeki deneyimlerimi kısaca aktarmaya çalıştım, umarım bundan sonraki seçimleriniz için ilham olabilirim.

AHMET KAYALI

ŞENOL CAN ÇAM
Merhaba, ben Şenol Can Çam.
Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Yaşar Üniversitesi Restorasyon Bölümü’nü kazandım ve daha sonra 2020 yılında ise Dikey Geçiş Sınavı ile İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’ne kaydoldum.
Sizlere hem Restorasyon Bölümü’nden nasıl dikey geçiş yaptığımı hem de İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde yaşadığım zorlukları, edindiğim bilgileri ve bana olumlu olarak etki eden deneyimleri anlatacağım.
Mimari Restorasyon Bölümü’ne ilk başladığımda hedefim İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’ne geçiş yapmaktı. Bu hedefimi gerçekleştirdiğimde, okuduğum bölümden o kadar zevk almaya başlamıştım ki kendimi sürekli geliştirebilmek için imkanlar ararken, araştırırken ve hocalarımla iletişim kurup seminer, atölye çalışmaları gibi etkinlik olanaklarını öğrenmeye çalışırken bulmuştum.
Mimari Restorasyon eğitimim, yenileme ve yeniden kente kazandırma gereken yapılara gidip ölçüler almak, o yapılar üzerinden yeni bilgiler öğrenmek ile tasarım eğitimine başlangıç yapmamı sağladı ve iyi bir deneyim oldu benim için… İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı’na geçiş yapmamda en büyük etkiyi aslında bana Mimari Restorasyon Bölümü’ndeki dersler yaratmıştı. İki senenin sonunda derslerde gösterdiğim başarılar sayesinde ortalamamı yüksek tutup Dikey Geçiş Sınavı’ndan belirli bir puan alıp Yaşar Üniversitesi’nin bize sunduğu Yaşar bursundan yararlanarak İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’ne %100 burs ile geçiş yaptım. Şu an bu burs ile öğrenim görmekteyim.
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde derslere başladığımda aldığım derslerde ve stüdyo ortamında biraz bocaladım; bildiğimden farklı bir ortamla karşılaştım. Tasarım eğitimi yeni bir dil öğrenmek gibiydi benim için… Bir iki hafta içinde Temel Tasarım stüdyo derslerinin yoğunluğuna ve ortama alışınca uyum sağlayabildim. Bu süreçte kazandığım yeni arkadaşlıkların bu uyum sürecine katkısı büyük oldu.
Arkadaş edinmek ve bir arkadaş grubu olarak birlikte ders almak benim için önemli; çünkü bu şekilde, grup çalışmaları yaparak birbirimize yardımcı olabiliyoruz. Tasarım eğitiminin getirdiği birlikte çalışma, yani atölye anlayışı eğitim sürecinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Birlikte çalıştığımızda projelerimizin gelişmesine katkı sağlıyoruz; birbirimizin gözden kaçırdığı noktaları göstererek ya da birbirimizin fikirleri hakkında tartışmalar yaparak, yeni bakış açıları oluşturarak projelerimizin ilerlemesi de kolaylaşıyor. Aslında bu şekilde derslerin zorluğundan da kurtuluyorsunuz; derslerden sıkıldığınızda ve yorulduğunuzda beraber vakit geçip eğlenebiliyorsunuz. Tasarım eğitiminin getirdiği yükü arkadaşlarla birlikte omuzlayabiliyor olmak, birlikte çalışmak ve ara vermek, bölümü okurken, ayrıca bir motivasyon da sağlıyor.
Stüdyo ortamının getirdiği bir diğer önemli katkı da hocalarla kurulan birebir ilişki… Uygulamaları derslerde hocalardan aldığımız kritikler projenizin gelişmesini sağlayan en temel unsur. Özellikle stüdyo dersleri başta olmak üzere, dersleri takip etmek ve sürekli olarak kritik almak projenin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlarken, aynı zamanda, bu hızlı dönüşüm ve tasarımın yavaş yavaş görünür hale gelmesi büyük bir heyecan kaynağı haline geliyor. Bu kritiklerle ve stüdyo ortamıyla Mimari Restorasyon Bölümü ile tanıştım ve şu anda da oradayken edindiğim ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı eğitiminde de bu kültürün faydasını görüyorum. Bu kritikler sayesinde hocalarımız bizim projelerimizi tanıyıp bizlere daha fazla fikir ve öneri sağlayabiliyor. Hocalarla ve dönem arkadaşlarımla kurduğum ilişkiler, Üniversite’nin ve özellikle İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nün sunduğu ders ile ilgili ve ders dışı seminerler, tasarım günleri, sergiler, atölye çalışmaları gibi çeşitli etkinlikler sayesinde tasarım konusunda yeni şeyler öğrendiğimi ve her gün daha fazla geliştiğimi düşünüyorum. Şu ana kadar kazandığım bilgi birikimi ve deneyimi de düşünerek birçok yönden donanımlı ve başarılı bir İçmimar olarak mezun olacağıma inanıyorum. Umarım edindiğim deneyim üzerinden sizlere sunduklarım sorularınıza cevap ve geleceğinizin şekillenmesine katkıda bulunur.

GİZEM NUR UYAR
Merhaba, ben Gizem Nur Uyar.
Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim.
İç Mimarlık, öğrencilerine pratik tasarım becerileri ve estetik sanat algısı kazandırmayı amaçlar. Bu bağlamda; üniversitemizin İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü de öğrencilerine kreatif düşünme, estetik algı ve iş birliği yapma becerileri kazandırmayı hedefliyor ve bunun için özel bir müfredat sunuyor. Müfredatta yer alan teorik ve uygulamalı dersler tecrübeli bir öğretim kadrosu tarafından veriliyor. Verdikleri eğitimden çok memnun kaldığım öğretim kadrosu, aynı zamanda, öğrencilerin gerçek dünya problemlerine çözüm odaklı tasarımlar yapması için yol gösteriyor.
Bölümümüzün uygulamalı dersleri bizi iç mekan tasarımını teknik ve estetik anlamda çözebilen birer tasarımcı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda tasarımın farklı alanlarına vurgu yapabileceğimiz mobilya tasarımı, yeniden işlevlendirme, çevresel kontrol ve ekolojik yaklaşımlara özgün cevaplar verebilecek bir donanıma sahip olmamızı sağlıyor.
Ayrıca, eğitimimizi çeşitli kültürlerden gelen diğer öğrencilerle birlikte alıyoruz. Farklı kültürlerden gelen öğrencilerle oluşan fikir kesişmesi sayesinde tasarım ve kültür ilişkisi üzerine düşünebiliyor ve kültürel mirasımızı da tasarımlarımızla bütünleştirebilecek fikirler elde edebiliyoruz.
Sonuç olarak, Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, yaratıcı öğrenciler için mükemmel bir eğitim fırsatı sunuyor. Özgün, yenilikçi ve başarılı bir kariyer için, Yaşar üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde eğitim almayı düşünebilirsiniz.